Sedef Romatizması (Psöriatik Artrit) Nedir?Psöriatik artrit, sedef hastalığı (psöriazis) olan bireylerde ortaya çıkan, eklemleri, bağları ve bazen omurgayı etkileyen kronik ve iltihaplı bir romatizma türüdür. Sedef hastalığı, deride kızarıklık, pullanma ve beyaz kabuklanmalarla seyreden bir cilt hastalığıdır. Psöriatik artrit ise bu cilt sorunlarına ek olarak eklemlerde ağrı, şişlik ve hareket kısıtlılığına yol açar. Sedef hastalarının yaklaşık %20-40'ında psöriatik artrit gelişebilir.Belirtileri Nelerdir?Psöriatik artritin belirtileri kişiden kişiye farklılık gösterebilir ve genellikle şunları içerir:
Eklem Ağrısı ve Şişliği: Özellikle el ve ayak parmaklarının küçük eklemlerinde, diz, dirsek, omuz ve ayak bileklerinde ağrı ve şişlik görülür.
Sabah Tutukluğu: Sabahları uyanınca eklemlerde sertlik ve hareket zorluğu hissedilir.
Daktilit (Sosis Parmak): Bir parmağın tamamının şişmesi ve kızarması ile karakterizedir.
Entezit: Tendon ve bağların kemiğe yapıştığı noktalarda (özellikle topuk ve diz kapağı çevresinde) ağrı ve hassasiyet oluşur.
Tırnak Değişiklikleri: Tırnaklarda çukurlaşma, kalınlaşma, renk değişiklikleri ve tırnak yatağından ayrılma görülebilir.
Cilt Lezyonları: Deride kızarıklık, pullanma ve kabuklanma şeklinde sedef hastalığı belirtileri mevcuttur.
Omurga Tutulumu: Sırt ve bel bölgesinde ağrı, sertlik ve hareket kısıtlılığı olabilir.
Nedenleri Nelerdir?Psöriatik artritin kesin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, genetik ve çevresel faktörlerin birleşimi sonucu bağışıklık sisteminin anormal bir yanıtıyla ortaya çıktığı düşünülmektedir:
Genetik Yatkınlık: Ailede sedef hastalığı veya psöriatik artrit öyküsü olan kişilerde risk artar.
Bağışıklık Sistemi Bozuklukları: Vücudun bağışıklık sistemi yanlışlıkla kendi doku ve hücrelerine saldırır, bu da iltihaplanmaya yol açar.
Çevresel Faktörler: Enfeksiyonlar, travma, stres ve bazı ilaçlar hastalığı tetikleyebilir veya kötüleştirebilir.
Kimlerde Görülür?
Sedef Hastaları: Sedef hastalığı olan bireylerin %20-40'ında psöriatik artrit gelişebilir.
Yaş: Her yaşta ortaya çıkabilse de genellikle 30-50 yaşları arasında başlar.
Cinsiyet: Hem erkeklerde hem de kadınlarda eşit oranda görülür.
Aile Öyküsü Olanlar: Ailesinde sedef hastalığı veya psöriatik artrit bulunan kişilerde risk daha yüksektir.
Nasıl Teşhis Edilir?Psöriatik artritin tanısı, hastanın semptomları, fizik muayene bulguları ve bazı laboratuvar testleri ile konulur:
Tıbbi Öykü ve Fizik Muayene: Doktor, eklem ağrıları, şişlikler, cilt ve tırnak değişiklikleri hakkında bilgi alır ve muayene eder.
Görüntüleme Yöntemleri:
Röntgen Filmleri: Eklemlerdeki hasar ve değişiklikler incelenir.
Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI): Eklem ve yumuşak doku tutulumlarını detaylı gösterir.
Laboratuvar Testleri:
Kan Testleri: İnflamasyon belirteçleri (CRP, sedimantasyon hızı) yükselmiş olabilir.
Romatoid Faktör (RF): Genellikle negatiftir, bu da romatoid artritten ayırt edilmesine yardımcı olur.
HLA-B27 Testi: Omurga tutulumu olan bazı hastalarda pozitif olabilir.
Ayırıcı Tanı İçin Testler: Diğer artrit türlerini ekarte etmek amacıyla ek testler yapılabilir.
Nasıl Tedavi Edilir?Psöriatik artritin tedavisi, semptomları kontrol altına almayı, eklem ve cilt tutulumunu azaltmayı ve yaşam kalitesini artırmayı hedefler:
İlaç Tedavisi:
Nonsteroidal Antiinflamatuar İlaçlar (NSAİİ): Ağrı ve iltihabı azaltmak için kullanılır.
Hastalığı Modifiye Edici Antirevmatik İlaçlar (DMARDs): Metotreksat, sulfasalazin gibi ilaçlar hastalığın ilerlemesini yavaşlatır ve eklem hasarını önler.
Biyolojik İlaçlar: TNF-alfa inhibitörleri (etanersept, adalimumab), interlökin inhibitörleri (ustekinumab, sekukinumab) gibi ileri tedavi seçenekleri, bağışıklık sisteminin belirli bölümlerini hedef alarak etki gösterir.
Kortikosteroidler: Kısa süreli ve düşük dozlarda kullanılarak iltihabı kontrol altına alabilir.
Topikal Tedaviler: Cilt lezyonları için kortikosteroid kremler ve diğer topikal ajanlar uygulanabilir.
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon:
Egzersiz Programları: Eklem hareketliliğini korumak, kas gücünü artırmak ve fonksiyonu iyileştirmek için kişiye özel egzersizler önemlidir.
Fizyoterapi: Ağrıyı azaltmak ve hareket kabiliyetini artırmak için profesyonel destek alınabilir.
Yaşam Tarzı Değişiklikleri:
Düzenli Egzersiz: Yüzme, yürüyüş ve hafif aerobik aktiviteler eklemlere faydalıdır.
Sağlıklı Beslenme: Anti-inflamatuar besinler (omega-3 yağ asitleri açısından zengin gıdalar) tüketmek faydalı olabilir.
Stres Yönetimi: Meditasyon, yoga ve benzeri tekniklerle stres seviyesini azaltmak hastalığın kontrolüne yardımcı olabilir.
Sigarayı Bırakma: Sigara içmek hastalığın seyrini kötüleştirebilir; bırakılması önerilir.
Cilt Bakımı:
Nemlendiriciler Kullanma: Cildin nemli kalmasını sağlayarak pullanmayı ve kaşıntıyı azaltır.
Güneş Işığına Dikkat: Kontrollü güneşlenme bazı hastalarda cilt lezyonlarını iyileştirebilir, ancak aşırı güneşten kaçınmak önemlidir.
Psikolojik Destek:
Destek Grupları ve Danışmanlık: Kronik bir hastalıkla yaşamanın getirdiği duygusal zorluklarla başa çıkmak için destek almak faydalı olabilir.
Psöriatik Artritli Hastalara Öneriler:
Tedavinize Sadık Kalın: Doktorunuzun önerdiği ilaçları düzenli olarak kullanın ve kontrollerinizi aksatmayın.
Eğitimli Olun: Hastalığınız hakkında bilgi sahibi olmak, belirtilerinizi yönetmenize yardımcı olacaktır.
Günlük Tutun: Semptomlarınızı, tetikleyicileri ve tedaviye yanıtınızı kaydetmek, doktorunuzla daha etkili iletişim kurmanızı sağlar.
Uyku Düzeninize Dikkat Edin: Yeterli ve kaliteli uyku, genel sağlığınız için önemlidir.
Ağrı ve Yorgunlukla Baş Etme: Dinlenme süreleri belirleyin ve enerjinizi verimli kullanın.
Aile ve Arkadaş Desteği Alın: Sevdiklerinizle duygularınızı paylaşmak, hastalıkla başa çıkmayı kolaylaştırır.
İş ve Sosyal Hayatınızı Planlayın: Gerekirse iş yerinizde düzenlemeler yapın ve sosyal aktivitelerinizi durumunuza göre ayarlayın.
Sonuç OlarakPsöriatik artrit, erken teşhis ve uygun tedavi ile kontrol altına alınabilen bir hastalıktır. Tedaviye uyumlu olmak, yaşam tarzı değişikliklerini uygulamak ve sağlık profesyonelleriyle iş birliği yapmak, yaşam kalitenizi artıracaktır. Unutmayın ki hastalığınızla ilgili her türlü soruyu doktorunuza sormaktan çekinmeyin ve kendi sağlığınızın en önemli takipçisi siz olun.
Comments